Ceza Hukuku

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Nedir?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı ne anlama gelir ve şartları nelerdir.

Ceza davalarının sonunda mahkemenin verebileceği kararlar arasında, kamuoyunda sıkça duyulan ancak hukuki anlamı tam olarak bilinmeyen bir kurum vardır: HAGB, yani Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması. Birçok sanık için adeta “ikinci bir şans” anlamına gelen bu karar, bir beraat (aklanma) olmasa da, doğru anlaşıldığında ve denetim süresine uyulduğunda sanığın geleceği için çok önemli sonuçlar doğurur.

Bu yazıda, HAGB kararının tam olarak ne anlama geldiğini, hangi şartlarda verilebildiğini, 5 yıllık denetim sürecinin nasıl işlediğini ve en önemlisi adli sicil (sabıka) kaydına etkilerini tüm detaylarıyla açıklayacağız.

HAGB Nedir? Tam Olarak Ne Anlama Gelir?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, sanığın suçlu bulunduğu bir ceza davasında, mahkemenin belirlediği ceza hükmünü belirli bir denetim süresi boyunca “açıklamaması” ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmamasıdır.

Daha basit bir benzetmeyle anlatmak gerekirse: Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna kanaat getirir ve örneğin “1 yıl 6 ay hapis cezası” gibi bir hüküm kurar. Ancak bu hükmü resmi kayıtlara “açıklamak” yerine, adeta kapalı bir zarfa koyar ve sanığa 5 yıl boyunca denetim altında olacağını söyler. Eğer sanık bu 5 yıl içinde kurallara uyarsa, zarf hiç açılmadan imha edilir ve dava düşer. Kurallara uymazsa, zarf açılır ve içindeki ceza aynen uygulanır.

HAGB Kararı Verilebilmesinin Şartları Nelerdir?

Bir mahkemenin HAGB kararı verebilmesi için aşağıdaki şartların hepsinin aynı anda gerçekleşmesi zorunludur:

  • Cezanın Miktarı: Yargılama sonunda sanığa verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası veya adli para cezası olması gerekir.
  • Sanığın Geçmişi: Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir mahkûmiyetinin bulunmaması gerekir. (Taksirli suçlar buna engel değildir).
  • Mahkemedeki Tutum (Kanaat): Hâkimin, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutumunu gözlemleyerek, yeniden suç işlemeyeceği yönünde bir kanaate varması gerekir.
  • Zararın Giderilmesi: İşlenen suç nedeniyle mağdurun veya kamunun bir zararı doğmuşsa, bu zararın tamamen giderilmesi (iade, tazmin vb.) gerekir.
  • Sanığın Kabulü: Bu en önemli şartlardan biridir. Duruşmada sanığa HAGB kararını kabul edip etmediği sorulur. Sanığın bu kararın uygulanmasını açıkça kabul etmesi zorunludur. Sanık kabul etmezse HAGB kararı verilemez.

HAGB Süreci Nasıl İşler? (5 Yıllık Denetim Süresi)

HAGB kararı verilen sanık, karar kesinleştikten sonra 5 yıllık bir denetim süresine tabi tutulur. (Bu süre 18 yaşından küçükler için 3 yıldır). Bu 5 yıl boyunca sanıktan beklenen en temel yükümlülük, kasten yeni bir suç işlememektir.

Mahkeme, bu temel yükümlülüğün yanı sıra, denetim süresi içinde sanığa bir yılı geçmemek üzere bazı ek yükümlülükler de getirebilir. Örneğin:

  • Bir meslek veya sanat sahibi değilse, bir eğitim programına devam etmesi,
  • Belirli yerlere gitmekten yasaklanması,
  • Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması.

Denetim Süresi Sonunda Ne Olur? İki Olası Senaryo

1. Senaryo: Denetim Süresi Başarıyla Tamamlanırsa

Eğer sanık, 5 yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemez ve mahkemenin belirlediği diğer yükümlülüklere uyarsa, denetim süresinin sonunda mahkeme “davanın düşmesine” karar verir. Bu durumda, en başta kurulan ancak açıklanmayan mahkûmiyet hükmü tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar ve dava hukuken hiç yaşanmamış sayılır.

2. Senaryo: Denetim Süresi İhlal Edilirse

Eğer sanık, 5 yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlerse veya hâkimin belirlediği yükümlülüklere uymazsa, mahkeme daha önce kapalı zarfa koyduğu hükmü açıklar. Yani, en başta verilen “1 yıl 6 ay hapis cezası” ne ise, o ceza aynen uygulanır. Mahkemenin bu cezayı değiştirme veya erteleme gibi bir yetkisi artık yoktur.

HAGB ve Adli Sicil Kaydı (Sabıka Kaydı)

Bu konu en çok merak edilen noktadır. Kesin ve net kural şudur: HAGB kararları, vatandaşların e-Devlet’ten veya adliyeden aldığı standart adli sicil kaydında (sabıka kaydı) görünmez. Bu kararlar, sadece hâkim ve savcıların görebildiği tamamen ayrı ve gizli bir sisteme kaydedilir. Bu sayede, denetim süresini başarıyla tamamlayan bir kişinin geleceği (işe girme, ehliyet alma vb.) olumsuz etkilenmez.

HAGB kararını kabul edip etmemek, sanığın geleceği açısından stratejik bir karardır. Kararı kabul etmek, temyiz ve istinaf gibi üst mahkeme yollarına başvurma hakkından feragat etmek anlamına gelir. Bu nedenle, suçsuz olduğunuzu düşünüyorsanız veya kararın bozulma ihtimali varsa, bu kararı kabul etmeden önce mutlaka bir Ankara ceza avukatı ile tüm sonuçlarını değerlendirmeniz hayati önem taşır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kurumu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesinde detaylı olarak düzenlenmiştir. Konunun yasal dayanağını doğrudan incelemek isterseniz, ilgili kanuna Mevzuat.gov.tr resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

HAGB kararı beraat etmekle aynı şey midir?

Hayır, kesinlikle değildir. Beraat, sanığın suçsuz bulunmasıdır. HAGB ise sanığın suçlu bulunduğu ancak hükmün açıklanmasının belirli şartlarla ertelendiği bir karardır.

HAGB kararını kabul etmek zorunda mıyım?

Hayır, zorunda değilsiniz. Eğer HAGB’yi kabul etmezseniz, mahkeme hakkınızdaki mahkûmiyet kararını açıklar. Bu durumda, İstinaf ve Yargıtay gibi üst mahkemelere giderek bu mahkûmiyet kararına itiraz etme hakkınız doğar.

HAGB kararı memuriyete engel olur mu?

Denetim süresi başarıyla tamamlandığında dava düştüğü ve adli sicil kaydında görünmediği için, HAGB kararı kural olarak memuriyete girişte veya mevcut memuriyetin devamında bir engel teşkil etmez. Ancak bazı özel güvenlik soruşturmalarında bu bilgiye ulaşılabileceği unutulmamalıdır.

Sonuç: Bilinçli Bir Karar İçin Profesyonel Destek

HAGB, özellikle ilk kez suç işleyen ve düşük cezalar alan sanıklar için topluma yeniden kazandırılma amacı taşıyan önemli bir hukuki imkandır. Ancak bu kararın kabul edilmesi, aynı zamanda önemli bir haktan (temyiz hakkı) vazgeçmek anlamına geldiği için, her davanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle, bir HAGB teklifiyle karşılaştığınızda, kararınızı vermeden önce mutlaka bir ceza avukatına danışarak tüm artı ve eksilerini öğrenmeniz en doğru yol olacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir